Koray Aydın'dan Fatih Altaylı için verilen karara sert tepki!

Bağımsız Ankara Milletvekili Koray Aydın'dan Fatih Altaylı'nın tutuklanması yönündeki karara tepki geldi.
Koray Aydın'dan Fatih Altaylı için verilen karara sert tepki!

Bayındırlık ve İskan Eski Bakanı, 28. Dönem Bağımsız Ankara Milletvekili Koray Aydın, gazeteci Fatih Altaylı’nın tutuklanmasına ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı. Aydın, tutuklamayı anayasal güvence altındaki ifade özgürlüğüne “vurulmuş bir darbe” olarak nitelendirdi.

Aydın, Altaylı’nın bağlamından koparılan sözlerinden “tehdit suçu icat edilmesini” kötü niyetli bir işgüzarlık olarak değerlendirerek, “Bu durum hakkın, hukukun ve adaletin yerle bir edilmesidir” ifadelerini kullandı.

"Dışlayıcı ve hasmane yaklaşım iç cepheyi zayıflatıyor"

İktidarın çelişkili tutumlarına da dikkat çeken Aydın, “Bir yandan bölücü terör örgütüyle süreç yürütülürken, diğer yandan muhalif seslere düşman hukuku uygulanması büyük bir çelişkidir” dedi. Ortadoğu’daki gelişmeler ışığında iç cepheyi güçlendirme çağrılarının yapıldığını hatırlatan Aydın, bu bağlamda muhaliflere yönelik “dışlayıcı ve hasmane” yaklaşımların iç cephenin zayıflatılmasına yol açtığını savundu.

"Muhalif sesleri susturarak iç cepheyi güçlendiremezsiniz"

Koray Aydın açıklamasında, “Muhalif gazetecileri ve siyasi rakiplerinizi hapsederek, muhalif sesleri susturarak iç cepheyi güçlendiremezsiniz” diyerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da mesaj verdi. Türkiye’nin bir cumhuriyet olduğunu vurgulayan Aydın, “Sayın Erdoğan da diktatör veya padişah değil, seçilmiş bir cumhurbaşkanıdır” dedi.

Aydın sözlerini, “Güçlendirmeniz gereken Saray’ın duvarları değil, Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar uzanan büyük Türk milletinin birliği ve Türklük cephesidir” diyerek tamamladı.

Koray Aydın'ın açıklamaları şu şekilde:

Zulüm payidar olmayacak, hak yerini bulacaktır! Gazeteci Fatih Altaylı'nın tutuklanması, anayasal güvence altına alınan düşünce ve ifade özgürlüğüne vurulmuş bir darbedir. Sayın Fatih Altaylı'nın bağlamından koparılmış sözlerinden tehdit suçu icad etmek olsa olsa kötü niyetli bir işgüzarlıktır; hakkın, hukukun ve adaletin yerle bir edilmesidir. İktidar sahiplerine yüksek sesle hatırlatmak gerekir ki Türkiye devleti bir diktatörlük veya mutlakiyet değil cumhuriyettir.

Sayın Erdoğan da diktatör veya padişah değil seçilmiş cumhurbaşkanıdır. İktidar bir yandan bölücü terör örgütü PKK ile süreç yürütüp teröristbaşına barış ve demokrasi havarisi rolü biçerken, aynı anda iktidara muhalif seslere düşman hukuku uygulaması ne yaman bir çelişkidir? İktidar bir yandan ateş çemberine dönen Ortadoğu'daki tehdit ve tehlikeler karşısında iç çepheyi güçlendirme vurgusu yaparken, içeride kendileri gibi düşünmeyenlere karşı takındığı dışlayıcı, ötekileştirici ve adeta hasmane tavır ne yaman bir çelişkidir? Ey iktidar sahipleri, muhalif gazetecileri ve siyasi rakiplerinizi hapsederek, muhalif sesleri susturarak, iç çepheyi güçlendiremezsiniz. Sizin gibi düşünmeyenleri yargı darbesiyle bertaraf ederek, onlara yaptığınız zulumler üzerinden bütün muhalif kesimlere gözdağı vererek de iç çepheyi güçlendiremezsiniz.

Ey iktidar sahipleri, güçlendirmeniz gereken iktidarınızın sembolü haline gelen Saray'ın cepheleri değil, Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar dünyanın her yanına kol kanat geren büyük Türk milletinin birliği ve bütün unsurlarıyla Türklük cephesidir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir