2025-2026 eğitim-öğretim yılı öncesinde Eğitim Sen, artan eğitim masraflarına dikkat çekerek hükümete çağrıda bulundu. Sendika, kırtasiye ve okul giderlerinin her yıl olduğu gibi bu yıl da veliler için ağır bir yük haline geldiğini vurguladı.
Eğitim Sen Trabzon Şube Başkanı Muhammet İkinci tarafından yapılan açıklamada, kayıt parası, zorunlu bağış, servis, kıyafet ve kırtasiye masraflarının kamusal eğitimi içten içe çürüttüğü belirtilerek, “Eğitim bir hak olmaktan çıkarılıp ayrıcalığa dönüştürülüyor” denildi.
Sendikanın araştırmasına göre 2025-26 eğitim döneminde ilkokul öğrencisinin temel kırtasiye ihtiyaçları için 2 bin 800 ile 3 bin 800 TL, ortaokul ve lise öğrencisi için ise 4 bin ile 5 bin 800 TL arasında harcama yapılması gerekiyor. Eğitim Sen, kırtasiye fiyatlarındaki yüzde 60’ı aşan artışın veliler üzerinde ciddi bir ekonomik baskı yarattığını açıkladı.
Açıklamada, TÜİK’in Ağustos 2025 için açıkladığı yüzde 33’lük enflasyona rağmen eğitim masraflarının yüzde 60’ın üzerinde arttığına dikkat çekilerek, “Birden fazla çocuğu olan aileler en temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz hale geldi” ifadeleri kullanıldı.
Eğitim Sen, taleplerini şu şekilde sıraladı:
Okul ve kırtasiye masrafları devlet tarafından karşılansın.
Öğrencilere nitelikli ve ücretsiz kırtasiye malzemesi ile okul çantası sağlansın.
Kayıt parası, zorunlu bağış, servis ve yemek ücreti gibi uygulamalara son verilsin.
Eğitim bütçesi en az iki kat artırılarak doğrudan okullara aktarılsın.
“Ücretsiz eğitim anayasal bir haktır” denilen açıklamada, tüm veliler ve eğitim emekçileri eğitim hakkı için ortak mücadeleye davet edildi.
Eğitim Sen Trabzon Şube Başkanı Muhammet İkinci'nin açıklamaları şu şekilde:
2025/’26 eğitim-öğretim yılına girerken, derinleşen ekonomik kriz ve yüksek enflasyon koşullarında, emekçi aileler ve eğitim çalışanları olarak bizler, eğitimin ticarileştirilmesi politikalarının yarattığı ağır yükü bir kez daha her alanda hissetmekteyiz. Kayıt parası, zorunlu bağış, servis, kıyafet ve kırtasiye masrafları, her yıl olduğu gibi bu yıl da velilerin ve eğitim emekçilerinin sırtında kambura dönüşmüştür. Siyasi iktidarın piyasacı eğitim politikaları, kamusal eğitimi içten içe çürütmekte, eğitimi bir hak olmaktan çıkarıp bir ayrıcalığa dönüştürmektedir.
"BİR ÖĞRENCİNİN OKUL ÇANTASI KAÇ LİRAYA DOLUYOR?"
Sendikamızın yaptığı araştırma ve tespitlere göre, 2025-26 eğitim-öğretim yılında: İlkokul düzeyinde bir öğrencinin temel kırtasiye ihtiyaçları için 2.800-3.800 TL; Ortaokul ve Lise düzeyinde bir öğrenci için ise bu masraf 4.000-5.800 TL arasında değişmektedir.
Resmi enflasyonun yüzde 30’un üzerinde seyrettiği bir ortamda, kırtasiye fiyatlarındaki yüzde 60’ı aşan fahiş artışlar, bu yükün sistematik bir sömürü ve yağma politikasının sonucu olduğunu göstermektedir. Bir eğitim emekçisinin asgari ücretle çalıştığı bir ailede, sadece bir çocuğun kırtasiye masrafı, aylık gelirin neredeyse tamamını gasp etmektedir! Bu, kabul edilemez bir durumdur.
TÜİK’e göre resmi enflasyon Ağustos 2024’te yüzde 51,97 iken Ağustos 2025’te yüzde 33’e gerilemiştir. Ancak eğitim masraflarındaki ortalama artış %60’ın üzerindedir. Özellikle birden fazla çocuğu olan aileler için yük katlanarak büyüyor. Birçok veli en temel ihtiyaçları bile karşılayamaz hale gelmiş durumdadır. Büyükşehirlerde masraflar çok daha da yüksektir. Veliler giderek her geçen yıl ağırlaşan eğitim masraflarını karşılayabilmek için ya borçlanmakta ya da başka temel ihtiyaçlarından feragat etmektedir.
Bu tablo, eğitimdeki derin eşitsizliğinin ve piyasalaştırmanın çarpıcı bir kanıtıdır. Öğrencilerimiz, arkadaşlarının yanında eksik ve yetersiz malzemelerle derse katılmak zorunda kalmakta, bu durum onların özgüvenlerini ve eğitimlerini derinden etkilemektedir. Eğitim emekçileri olarak, öğrencilerimizin bu eşitsizlik ortamında ezilmesine seyirci kalmayacağız.
"EĞİTİM SEN OLARAK ISRARLA TALEP EDİYORUZ"
Tüm okul ve kırtasiye masrafları devlet tarafından karşılansın! Her öğrenciye, eğitim kademesine uygun, nitelikli ve ücretsiz kırtasiye malzemesi ve okul çantası dağıtılsın.
Eğitimde ticari ve piyasacı uygulamalara son verilsin! Kayıt parası, zorunlu bağış, servis, yemek ücreti gibi velileri ve emekçileri ezici bir mali yük altına sokan uygulamalar derhal kaldırılsın.
Eğitim bütçesi en az iki kat artırılsın! Artırılan kaynak, okulların ve öğrencilerin temel ihtiyaçlarını karşılamak için doğrudan okullara aktarılsın. Bütçe, eğitimi piyasaya teslim etmek için değil, kamusal, bilimsel, laik eğitimi güçlendirmek için kullanılsın.
Ücretsiz eğitim anayasal bir haktır, bu hak gasp edilemez! Anayasa’nın 42. maddesi gereği, zorunlu eğitim çağındaki tüm çocuklar için eğitim her kademede kesintisiz ve tamamen ücretsiz olmalıdır.
"EĞİTİM HAKKI PARAYLA SATILAN BİR META DEĞİLDİR!"
Eğitim Sen olarak, eğitimin ticarileştirilmesine, piyasalaştırılmasına ve tamamen velilerin sırtına yıkılan bu ağır mali yüke karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Tüm velileri, eğitim ve bilim emekçilerini eğitim hakkından herkesin eşit ve parasız olarak yararlanması için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. 06.09.2025
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.