Trabzon’da "Gazze İçin Adalet Filistin İçin Özgürlük" yürüyüşü

Trabzon’da "Gazze İçin Adalet, Filistin İçin Özgürlük" yürüyüşü düzenlendi. Kahramanmaraş Caddesi’nden başlayan yürüyüş, Atatürk Alanı’nda sona erdi. Katılımcılar, Filistin bayrakları taşıyarak ve "Gazze için adalet, Filistin için özgürlük" yazılı pankart açarak destek mesajı verdi.

Atatürk Alanı’nda gerçekleştirilen programda yapılan basın açıklamasında konuşan Ebru Çolak, Gazze'de yaşanan insani krizin modern tarihin en ağır felaketlerinden biri haline geldiğini belirtti.

Çolak, "Kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve hastalar başta olmak üzere on binlerce masum insan, en temel yaşam haklarından mahrum bırakılmaktadır. Evler yıkılmakta, hastaneler bombalanmakta, okullar harabe haline gelmekte ve binlerce aile yerinden yurdundan edilmektedir." dedi.

"Açlık ve kıtlık had safhadadır. İnsanlar temiz içme suyuna bile erişememektedir. Sağlık sistemi tamamen çökmüş, bebek mamaları tükenmiş, ilaçlar bitmiş durumdadır. Ambulanslar bile saldırılara maruz kalmaktadır." ifadesini kullanan Çolak, bu durumun "insanlık tarihinin vicdanında silinmez bir leke" olacağını vurguladı.

Çolak, yaşanan tablonun yalnızca bir insanlık trajedisi olmadığını, aynı zamanda "uluslararası hukukun, Cenevre Sözleşmelerinin ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin açık bir ihlali" olduğunu belirtti ve "Dünya sessizce seyrederken, her gün yüzlerce masum hayatını kaybetmektedir." dedi.

"Bizler, Trabzon'un köklü meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları ve vicdani sorumluluğunu üstlenmiş her kesimden vatandaşlar olarak, aşağıdaki talepleri kararlılıkla dile getiriyoruz" diyen Çolak, talepleri sıraladı.

Talepler arasında; sivillere yönelik tüm saldırıların anında ve şartsız olarak durdurulması; savaş hukuku gereği sivillerin hiçbir şekilde hedef alınmaması; Gazze'ye gıda, su, ilaç, tıbbi malzeme ve yakıt başta olmak üzere tüm insani yardımların engelsiz ve kesintisiz olarak ulaştırılmasının sağlanması; insani yardım koridorlarının güvence altına alınması yer aldı.

Ayrıca Çolak, Uluslararası Adalet Divanı, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Birleşmiş Milletler başta olmak üzere tüm uluslararası kuruluşların sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini, savaş suçları ve insanlığa karşı suç işleyenlerin hesap vermesi gerektiğini ifade etti. Geçici ateşkesler yerine kalıcı ve adil bir barış çözümü için ciddi ve samimi adımlar atılması; Filistin halkının temel hak ve özgürlüklerinin tanınması talep edildi.

Sumud filosuna yönelik hukuksuz müdahalelerin son bulması, gözaltına alınan gönüllülerin derhal serbest bırakılması ve insani yardım filolarının Gazze’ye güvenli ve engelsiz bir şekilde ulaşmasının uluslararası hukuk çerçevesinde güvence altına alınması da çağrılar arasındaydı.

Çolak, dünya devletlerini—özellikle Türkiye Cumhuriyeti başta olmak üzere İslam ülkeleri ve tüm demokratik ülkeleri—diplomatik, ekonomik ve siyasi tüm araçlarını kullanarak bu katliamın durdurulması için etkin adımlar atmaya çağırdı ve "Hiçbir siyasi çıkar, hiçbir jeopolitik hesap, hiçbir ideolojik gerekçe, masum insanların yaşam hakkını elinden almaya meşru bir dayanak oluşturamaz" sözleriyle açıklamayı sonlandırdı.