Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Kızılcahamam kampında Terörsüz Türkiye sürecine dair önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, süreçle birlikte yeni bir sayfa açıldığını kaydederek, ""AK Parti, MHP ve DEM olarak bu yolu yürümeye karar verdik" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şu şekilde:
"AK Parti istişare kültürünün kurumsallaştığı bir siyasi harekettir"
Türk siyasetinde marka haline gelen istişare toplantımızın bugün 32.sini gerçekleştiriyoruz. Bugün ve yarın düzenlenecek oturumlarda güvenlikten kalkınmaya birçok konuyu ele alacağız. 2 gün süreyle istişarelerde bulunacağız. Bu toplantıların ayırt edici özelliği ortak akla vesile olmasıdır. Katılımcı tüm arkadaşlarımız, demokratik ortamda görüşlerini sunacak, tenkitlerini paylaşacak. Böylece hakikatin ışığı doğacak. AK Parti istişare kültürünün kurumsallaştığı bir siyasi harekettir. İlk günden beri ortak akılla, milletin sözüne kulak vererek yürüdük.
"Ay yıldız bayrağımız ebediyen semalarda özgürce dalgalanacak"
Bundan 47 yıl önce, 14 Ağustos 1948'te, Siirt'in Eruh ve Hakkari'nin Şemdinli ilçelerinde bölücü terör örgütü ilk eylemlerini yaptı. 2 askerimizi şehir erdik, 9 sivil de yaralandı. Bu tarihten itibaren bölücü örgüt, güvenlik güçlerimize ve sivillere yönelik saldırılarını sürdürdü. 10 bine yakın güvenlik görevlimiz şehit oldu. 50 bine yakın vatandaş terör olaylarında hayatını kaybetti. Onları rahmetle anıyoruz ve unutmayacağız. Ay yıldız bayrağımız ebediyen semalarda özgürce dalgalanacak.
"Devletin yanlış uygulamalarının da payı vardı"
1984'teki ilk eyleminden sonra ne yazık ki terör Türkiye'de her geçen gün tırmandı. Nice hükümetler terörün kökünü kazıyacağını söyledi ama bitirilemedi. Bunda elbette devletin yanlış uygulamalarının da payı vardı. Beyaz Toroslar, faili meçhuller, Diyarbakır cezaevi, yakılan köyler, göçe zorlanan insanlar, evladı ile cezaevinde Kürtçe konuşamayanlar. Bunlar yanlışlardan bazılarıyla. Bu durumlar teröre istismar edebileceği elverişli bir zemin sundu. Sadece şehit vermekle kalmadık, Türkiye bu terör saldırılarıyla istikrarsız hale geldi. Ekonomide büyük bir fatura ile karşı karşıya kaldık. Birliğimize ve beraberliğimize ağır hasarlar verildi.
"Terör örgütünün eylem kabiliyetini tamamen kırdık"
3 Kasım 2002'de göreve geldiğimizde terörü çok boyutlu ele aldık. Bir yandan mücadele edip diğer yandan da teröre bahane oluşturan bataklığı kurutmaya çalıştık. Birlikte yaşamak adına tarihi adımlar attık. Sessiz devrim niteliğinde reformalar yaptık. Savunma sanayini geliştirdik terörle mücadele silahlarımızı ürettik. Sınırlarımızı tam kontrol altına aldık. 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında FETÖ'yü tüm kurumlardan temizledik. Böylece terörle mücadeledeki ihanetini ortadan kaldırdık. Son yıllarda terör örgütünün eylem kabiliyetini tamamen kırdık.
"Dün itibarıyla 47 yıllık terör belası sona erme sürecine girmiştir"
Terörsüz Türkiye projesini gerçekleştirmek için Devlet Bahçeli'nin de çağrısıyla bir dizi adım attık. Güvenlik birimlerimiz tam bir koordinasyon için çalıştı. Bu fırsat penceresini değerlendirmek için hassas ve temkinli bir süreç yönettik. Terör örgütü, İmralı'nın çağrısı ile kendisini feshetti. Dün de bir merasimle silahlarını bıraktılar. Dün itibarıyla 47 yıllık terör belası sona erme sürecine girmiştir. Bugün unutmayalım yeni bir gündür. Bugün tarihte yeni bir sayfa açılmıştır. Bugün büyük Türkiye'nin kapısı ardına kadar aralanmıştır. Tarihte birçok yöntem denenmiş fakat terör sona ermemiştir. Şu an yönettiğimiz Terörsüz Türkiye süreci bir pazarlık süreci değildir. Onun için başından beri çok dikkatliydik. Bugün daha da dikkatliyiz. Annelerin göz yaşını dindirecek her türlü girişimi yakından takip ediyoruz. Ancak herkes şundan emin olsun, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin onurunu ve gururunu çiğnetmeyiz. Terörsüz Türkiye projemizi de bu anlayışla izliyoruz. İttifak ortağımız, Sayın Bahçeli ve kadrosunun Türkiye aşkını sorgulamak hiç kimsenin haddi değildir. Aynı şekilde şahsımın ve AK kadronun vatanseverliğini hiç kimse sorgulayamaz.
Bugün gösterdiğimiz çaba sadece ve sadece Türkiye'nin hayrınadır. Türkiye'nin hayrına olmayan girişimlerde ise onun tam karşısında bizi göreceksiniz. Biz ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Kimse korkmasın ve tedirgin olmasın. Kimsenin zihninde soru işareti oluşmasın. Ne yapıyorsak, Türkiye için yapıyoruz. İstiklal ve istikbalimiz için yapıyoruz.
"Sadece terör değil, terör istismarı da bitiyor"
Terör bir ekosistem oluşturdu. Terör tarafındakiler nemalandığı gibi terör karşıtı gibi görünenler de istismarlarda bulundular. Kendi emellerine rant devşirmeye çalıştılar. Bugün onlar kendilerini yine gösteriyor. Terörün bitmesi rant kapılarını kapatacak. Çıkarları zedeleniyor. Ellerindeki oyuncağı kaybediyorlar. Ortalığı bulandırmak için yoğun bir gayret içindeler. Milletimiz bunları görsün, "milliyetçiyiz" diyorlar. Terör bitiyor ama sevinemiyorlar. Hayaller kurarak, korku üreterek milletin sevincini gölgelemeye çalışıyorlar. Ne yaparsa yapsınlar, terör bitecek, hepsi işsiz kalacak. Sadece terör değil, terör istismarı da bitiyor. Gayretlerimiz neticelenme yoluna girmiştir. Türkiye ve milletimiz kazanmıştır. Türk, Kürt, Arap, 86 milyon, her bir vatandaşımız kazanmıştır. Tekrar altını çiziyorum, birlik ve bütünlüğümüze, devletimizin onur ve gururuna kastedecek hiçbir girişim içinde olmayız. Bu girişimlere de müsaade etmeyiz. Devletimiz dimdik ayaktadır. Düne göre devletimiz çok daha kudretlidir ve güçlüdür.
"Türk denince Müslüman, Müslüman denince de en çok Türk akla gelir"
Milletimizin arasına örülen terör duvarı yıkılmaktadır. Türkiye'nin her sokağı her caddesi Ay Yıldızlı bayrağımız ile donatılmalıdır. Biz tarih sahnesine dün çıkmış bir devlet değiliz. Türklerin İskitler ve Sakalardan itibaren tarih sahnesinde olduğunu biliyoruz. 571 yılında, Talas savaşında Türkler kitleler halinde İslam ile tanıştılar. O günden bu yana Türk denince Müslüman, Müslüman denince de en çok Türk akla gelir. Semerkand, Buhara, Tebriz, Diyarbakır, Konya, Bursa, İstanbul, Ankara ve nicesi... Türklerin devlet merkezi oldular. Selçuklu Orduları Bağdat'a Şam'a ve Malazgirt'e ulaşırken, orada Kürt ve Arap kardeşleriyle kaynaştılar.
"Ne zaman ittifak yaptık, o zaman tarihe istikamet çizdik"
Türkler, Kürtler, Araplar, ittifak yaptığında atlarımızın hızını Çin denizinden Adriyatik'e serin esintiler yaydı. Unutmayın, atlarımızın şahlanışından coğrafyaya huzur yayıldı. Kılıç şakırtıları bölgeye barış getirdi. Hançerlerimizle ekmeğimizi paylaştık. İttifak yaptığımızda kimse karşımızda duramadı. Türk, Kürt ve Arap bir aradaysa galibiyet vardır. Ayrıştıklarında ise hüzün vardır. 1. Dünya Savaşı'nı kaybettik. Aramıza sınırlar çizildi, duvarlar örüldü. Kudüs'ü yitirdik çünkü tefrika vardı. Ne zaman ittifak yaptık, o zaman tarihe istikamet çizdik. Bugün Filistin'de dünyanın en acı soykırımı icra ediliyor. Çünkü Türk, Kürt ve Arap bir araya gelemedi. Bizi oyaladılar, zaman kaybettirdiler. Ekonomik kayıp verdirttiler, enerjimizi harcadılar. Türk ve Kürt arasına nifak sokmaya çalıştılar. 41 yılda terör baronları kazandı. Türk-Kürt üzerine kirli hesapları olanlar kazandılar. Bu oyunu bozuyor ve artık alt üst ediyoruz.
Bugün Malazgirt ruhu ve İstiklal savaşının nüvesi yeniden şekilleniyor. Bugün büyük ve güçlü Türkiye'nin şafağı söküyor. Şimdi muhabbet ve kardeşlik için oturup konuşacağız. Her meseleyi konuşarak çözeceğiz. Sağcı solcu, her vatandaş devlet karşısında eşittir. Türkiye Cumhuriyeti hepimizin ortak çatısıdır. 86 milyon biriz ve kardeşiz. Tüm farklılıklara rağmen hep birlikte Türkiye'yiz. 23 yıldır bunun mücadelesini veriyoruz ve bunu taçlandırıyoruz. Kürt kardeşim meselen var mı? Arada şiddet olmadan konuşacağız. Alevi kardeşim sorunun mu var, diyalogla çözeceğiz. Geleceğe yürüyüp, geleceğe bakacağız. Unutmayalım gönüller bir olunca, sınırlar ortadan kalkacak. TBMM'de bir komisyon kuracak ve sürecin yasal ihtiyaçlarını konuşmaya başlayacağız. Cumhur İttifakı olarak DEM heyeti ile bu süreci pişirerek geleceği taşıyacağız. DEM heyeti, dün Meclis başkanımızla görüştü. Meclis çatısının bu süreçte kritik önemde olduğu kanaatindeyiz. Rahmetli Sırrı kardeşimizle, Pervin Hanım ve Mithat Bey ile bir araya geldik. Yürüyüş için neler yapabiliriz, bunları konuştuk. Demek ki oluyormuş, daha da güzel şeyler olacak. En geniş katılımla, yapıcı ve kolaylaştırıcı bir yaklaşımla Meclis'imizin de bu süreci desteklemesini temenni ediyorum.
"AK Parti, MHP ve DEM olarak bu yolu yürümeye karar verdik"
Sadece Kürt vatandaşlarımızın değil, Irak ve Suriye'deki Kürt kardeşimizin meselesi de bizim meselemizdir. Onlarla da bu süreci konuşuyoruz ve çok mutlular. Dünkü atılan adımlar Irak'ta farklı sesler meydana getirdi. Suriye'deki Kürt kardeşlerimizin de barış ve huzur içinde olması bizim için olmazsa olmazdır. Yeni Suriye Hükümeti ve uluslararası ortaklarımızla çalışmayı sürdürüyoruz. Orada da kardeşliğin kazanacağına yürekten inanıyorum. AK Parti, MHP ve DEM olarak bu yolu yürümeye karar verdik. Derdimiz var, dertliyiz. El ele verdiysek, bu engelleri aşarız. Artık yumrukları sıkmaya gerek yok, kucaklaşacağız. Birbirimize karşı adım atarak yürüyeceğiz. Artık kaynaklarımızı teröre değil, kalkınma için seferber edeceğiz. Türkiye kardeşlikle büyüyecek, demokrasi ile güçlenecek. Çok farklı bir Türkiye'ye en yakın zamanda kavuşacağız. Çıkış yolu arayana kapıyı ardına kadar açarız. Ama sular tersine akarsa da gereğini yaparız. Kimse tedirgin olmasın, Türk düne göre çok daha güvendedir ve güçlüdür. Aynı şekilde Arap da Kürt de öyledir.
Kaynak:Arena61
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.